13 Mart 2017 Pazartesi

İSTANBUL-YALOVA TERMAL BİSİKLET TURU

Uzun süren soğuk havalardan sonra, 4-5 Mart hafta sonunda gerçekten yaz aylarını aratmayacak bir hava vardı. Hal böyle olunca insan kendini dışarı atmak istiyor. Malumunuz İstanbul’da hafta sonu hava böyle olunca her yer inanılmaz derecede kalabalık olur. Güzel havayı da fırsat bilerek uzun zamandır yapmak için ekipmanlarımızı tamamladığımız , kısa soluklu bisiklet turumuz sayesinde kendimizi İstanbul dışına atalım dedik.

Başlangıçta rotamız İstanbul-İznik-İstanbul olacak şekilde 2 günlük, İznik kalışlı bir tur planlıyorduk. Planımıza başka arkadaşlarımızın dahil olmasıyla rotamızı Yalova’nın Termal ilçesine çevirdik. Termalin güzel kaplıcalarında rahatlama fikri de bizi cezbetmedi değil … Böylece  tur rotamız; Maltepe-Pendik Feribot- Yalova – Termal şeklinde değişmiş oldu. Termalde bir gece kalış ve Pazar günü tersi rotayla dönüş …

Yaptığımız etkinlik genel olarak insanlara çok uç bir faaliyetmiş gibi gelebilir ancak; Minik Gezgini (Soner-İnci-Tibet) ve benzeri turcuları takip eden bir çift olarak biz aslında henüz yolun çok başında olduğumuzun farkındayız. Çocukla böyle etkinlikler aslında sadece göze alma meselesi , tamam kabul etmek gerekirse normalden daha yorucu ve zahmetli fakat vazgeçecek  değiliz ya… 





Biz tura evden başlasak da arkadaşlarımızla Maltepe sahilde buluştuk. Bizimkisi çok küçük ve keyifli bir tur, yani sahilde gezinti yapmaktan pekte bir farkı yoktu doğrusu .  Maltepe Sahil’ den Pendik istikametinde sahil boyunca yol çok rahat. Maltepe- Pendik arası 12 km .



Feribot iskelesine geldiğimizde tecrübesizliğimizden dolayı önce araba gişelerine yanaştık ancak görevlinin ikazı ile yaya terminaline gittik. Yaya terminalinden bisikletle girmek biraz zor ve saçma olmuş. Görevliler tüm çantaları x-ray cihazına koymanızı söylüyor. Takdir edersiniz ki koltukta bir çocuk, arkada bir römorkla bu iş biraz zor. Tabi birde terminalin küçük olması işi daha da zorlaştırıyor. Bizden başka tur bisikletçileri de gördük. Onlarda uygulamanın saçma olduğu konusunda bizimle aynı fikirde. Tüm malzemeyi indirtmenin ne mantığı var bilemedim. Neticede araç gişelerinden geçen arabaların içlerini komple boşaltıp, arayıp, x-ray cihazından geçirmiyorlar. Bilemedik. Belki de bizim kaçırdığımız bir nokta vardır.





Bisikletlerimizi feribotta görevlinin gösterdiği köşede bir yere yerleştirip yolcu katına çıktık. Sabah kahvesi içmeden olmaz tabi … Yolculuk ve inişimiz gayet rahat oldu . Yalova sahil yolu boyunca trafiğe kapalı yoldan batıya doğru ilerliyoruz. Bu yol yaya bakımından çok kalabalık zorlukla ilerledik. Bisiklet yolu bile insanla dolu. Yaklaşık 3 km bu yoldan sahili takip edip sonrasında Yalova-Termal yoluna dönüyoruz. Bu yol ilerledikçe çok güzel bir hal alıyor. Ağaçlarla çevrili ve kenarlarında şirin evler var. Tek ve büyük sıkıntı ise yolda hiç emniyet şeridi yok ve tek şerit gidiş tek şerit geliş bir yol. Burada da tabi ki sürücülerin anlayışı devreye giriyor. Biz büyük bir sıkıntı yaşamadık . Genelde sürücüler diğer şerit boş olana kadar yavaşlayıp bizi bekledi sonra sollama yaptı. Römorkta oğlumuz uyuduğu için tedirgin olmadık değil. Yalova termal yolu üzerinde sahilden sola döndükten  4 km sonra TEMA Vakfının kurucusu Hayrettin KARACA’ nın  KARACA ARBORETUMU nu görüyoruz. Dönüşte burayı gezmeye karar kılıyoruz.  Yol Yalova iskeleden Termale tam 13 km. uzunluğunda. Termale gelirken son 3 km eğim ciddi artıyor. Son 3km haricinde neredeyse hiç eğim yok. Yer yer dinlenerek hatta yürüyerek bile bu yokuşları çıkabilirsiniz , ne de olsa çok acelemiz yok.





Termal yemyeşil ve küçük bir yer . Her yer termal suyun nimetlerini sunan otellerle dolu. Önce otele uğrayıp karnımızı doyurduk, epey acıkmışız. Tabi İlteriş’ in ihtiyaçlarını da gidermek gerek. Sonra kendimizi termal yollarına attık . Burada Sağlık Bakanlığının 3 farklı otel ve 3 farklı banyosunu n bulunduğu büyük bir tesisi var . Atatürk Köşkü de burada . Gerçekten cennetten bir köşe gibi. Buranın tarihi çok eskiye uzanıyor. Yıldızı ise Ulu Önder ATATÜRK’ün buraya gelip ‘’ Burası geleceğin su şehri olacaktır.’’ demesinden sonra tekrar parlamış . Ayrıntılı bilgiye  http://www.yalovatermal.com/tesisimiz adresinden ulaşabilirsiniz. 



 Biz bu tesisten günü birlikçi olarak faydalandık. Doğrusunu söylemek gerekirse termal keyfi güzel. Ancak tesis işletmesindeki hizmetler biraz pahalı . İçeride kese ve masaj hizmeti normal bir hamamınkinden farklı değil hatta daha kötü bile olabilir. Ücretler ise normal hamama göre daha pahalı. Neyse termaller konusunu uzatmayalım. 

Sabah güzel bir kahvaltı sonrası yine yaya olarak Atatürk Köşkünü gezdik. Köşkü Toplu olarak ve rehber eşliğinde geziyorsunuz . Bireysel giriş yok. İlteriş römorkunda uyuduğu için biz eşimle ayrı ayrı gezdik. Etraf yemyeşil ve sadece bir biçimde çok güzel düzenlenmiş . Köşkün içi ise bize Florya’daki Atatürk köşkünü hatırlattı . Yine sade yine zevkli. Eşyalarsa Dolmabahçe Sarayın’dan getirtilmiş.  



Köşkü gezdikten sonra hazırlanıp otelden çıktık. Dönüş yolu hepimiz için çok daha kolay oldu . Eğim lehimize ne de olsa .  Hızlı bir şekilde Karaca Arbetorumu’na geldik. Kapı kitli idi. Tabeladaki numarayı arayınca hemen biri geldi . Yolun karşısındaki fidanlıkta birlikte imiş. Kapıyı açtı ve bisikletlerimize demir kapının arkasına aldık. Buranın girişi 10 tl ve bir rehber size eşlik ediyor. Yaptığı işten duyduğu mutluluk gözlerinden okunan ve çok heyecanlı bayan bir arkadaş bize yardımcı oldu. İlterişin’se keyfine diyecek yoktu. Oradan oraya koşup yerden yaprakları topluyordu. Rehber arkadaş anlatımına sık sık ara verip ilterişi beklemek zorunda kalıyordu. Kesinlikle ziyaret etmelisiniz. Etrafta ve ağaçlarda dolanan sincapları bile görme şansınız var .











Sahil yolu bugün çok daha kalabalık . Bazı saygısız insanlarla birkaç problem yaşasak ta genel olarak insanların tavrı şaşkınlıkla karışık ilgi. Kalabalık o kadar fazla ki insanlar bisiklet yolunu bile doldurmuş. Bu gün Yalova’da Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün doğa sevgisine örnek olarak yıllardır dinlediğimiz Yürüyen Köşkü ziyaret edeceğiz. Feribot İskelesi önündeki araç sırasından mıdır bilmem tabelayı kaçırıp normal araç yolundan epey zorlanarak yürüyen köşkü bulduk. Dönüşte ise köşkün devamında feribot iskelesine kadar çıkan trafiğe kapalı küçük bir sahil yolu var, onu takip ettik. Yolun sonunda ise gelirken bu yolun girişini kaçırdığımıza şaşırdık. Çünkü üzerinde kocaman ‘’ YÜRÜYEN KÖŞK’’ yazan bir tak vardı.


Yalova feribot terminali gayet büyük ve güzel. Görevliler de bebeği görünce bize yeterince yardımcı oldular. Feribota rahatça geçtik. Sonrasında Pendik sahilden geriye pedallamaya başlayınca; ne kadar doğru bir seçim yaptığımızı anladık çünkü sahil inanılmaz kalabalıktı .

 Turumuzu tekrar Maltepe sahilde bitirdik. Çocukla o kadar zor da olmadı doğru.
Toplam gidiş 30 km. ( İstanbul-Pendik-Yalova-Termal . )
Toplam dönüş  35 km. (dönüş+Yürüyen Köşk )

İstanbul’dan çıkıp haftasonu bisikletle ulaşım sağlayarak yapılacak muhteşem bir plan. Feribotta da bisikletler için ekstra ücret almıyorlar.  
Not: Sadece çocuk koltuğu ile rahatlıkla bu tur yapılabilir. Biz bebeğimiz uyuduğu zaman römorka koyup rahat etsin istediğimiz için römorku da götürdük . 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder