EDİRNE'YE HAFTASONU
Tabiki ilk durak selimiye idi. tek kelimeyle MUHTEŞEM... sakın burayı görmeden cami göedük demeyin. Kelimelerle anlatamıyorum fotoğraflarla anlatayım...
Tabiki daha bir sürü önemli cami var bunları tek tek gezdik. sizlere de tavsiye ederim.
bir de çok eski kapalı çarşıları diğer adı ile arastaları gezdik.buralardanedirne'ye has gerçek meyve görünümlü kokulu sabunlardan, aynalı süpürgelerden hatıra olarak aldık.
Tabi gez gez karnımız açıktı.Ne yenir CİĞER. Hala bir daha gitsem de bir daha yesem diyorum.Ancak fotoğrata gördüğünüz o biberleri çok çok acı biber severler yesin.Ben acı severim derdim ancak bir tanenin sadece ucundan ısırdım.Daha fazlası yok.Niyazi usta ve Aydın usta var.Bunlar iyi dediler. Hatta biz gittiğimizde kuyruk vardı. bir de kalavi kuabiyesi var Edirne 'nin aldık bol bol. Narlı lokum da vardı. Ondan da aldık bol bol. Tatları harikaydı...
Bizim en çok ilgimizi çeken ise II.Beyazid Camisi ve Külliyesi (II.Beyazid Kompleksi), Darüşşifa(Hastane) tıp müzesi oldu. Öğrenci odaları ,kullanılan yöntemler tasvir edilmeye çalışılmış, ruh-sinir hastaları ve onlara yapılan müzikli tedavi yöntemleri maketlerle canlandırılarak anlatılmıştı. O zamanlarda eğitime ve tıbba verilen önemi görmek çok hoşumuza gitti.
Camileri, eski kapalı çarşıları(arasta) görmeden, Edirne ciğeri, kallavi kurabiyesi yemeden, gerçek meyveye benzeyen kokulu sabunları almadan Edirneyi gezdim demeyin...İyi gezmeler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder