24 Temmuz 2014 Perşembe

EDİRNE'YE HAFTASONU CİĞER YEMEYE


EDİRNE'YE HAFTASONU

Edirne'yi görmediyseniz bir de İstanbul'da yaşıyorsanız mutlaka görülmesi gereken yerler listesine ekleyin.Hafta sonu nereyi gezsek diye düşündüğümüz bir cuma akşamı Edirne'de CİĞER yemek düşüncesine dönüşerek çıktık yola. Tabi gitmişken de gezelim dedik. 2 saat falan sürüdü. Trafiğin durumuna da bağlı...Edirne'ye vardığımızda akşam on civarıydı. İyiki de akşam oradaydık. Selimiye'nin ışıklarıyla şehre kattığı ilahi manzara görülmeye değer...Akşam bir misafirhanede kaldıktan sonra sabah ilk işimiz plan yapmadan gittiğimiz Edirne'de nereyi nasıl gezeceğimizi sormak oldu. bir sürü yer vardı. bunları nasıl bulacağız nasıl gideceğiz diye hiç düşünmemize gerek bile kalmadı . Şehir merkezi yürünerek gezilecek kadar kısa geldi bize (istanbul 'da alıştığımızdan bize öyle gelmiş olabilir.) zaten gezilecek her yer tabelalarla çok güzel anlatılmış sizi yönlendiriyor.


 Tabiki ilk durak selimiye idi. tek kelimeyle MUHTEŞEM... sakın burayı görmeden cami göedük demeyin. Kelimelerle anlatamıyorum fotoğraflarla anlatayım...










Tabiki daha bir sürü önemli cami var bunları tek tek gezdik. sizlere de tavsiye ederim.
bir de çok eski kapalı çarşıları diğer adı ile arastaları gezdik.buralardanedirne'ye has gerçek meyve görünümlü kokulu sabunlardan, aynalı süpürgelerden hatıra olarak aldık.

Tabi gez gez karnımız açıktı.Ne yenir CİĞER. Hala bir daha gitsem de bir daha yesem diyorum.Ancak fotoğrata gördüğünüz o biberleri çok çok acı biber severler yesin.Ben acı severim derdim ancak bir tanenin sadece ucundan ısırdım.Daha fazlası yok.Niyazi usta ve Aydın usta var.Bunlar iyi dediler. Hatta biz gittiğimizde kuyruk vardı. bir de kalavi kuabiyesi var Edirne 'nin aldık bol bol. Narlı lokum da vardı. Ondan da aldık bol bol. Tatları harikaydı...




Eski Cami (Cami-iAtik – Ulu Cami) 
Üç Şerefeli CamiEdirne MüzesiArkeoloji ve Etnoğrafya MüzesiII.Beyazid Camisi veKülliyesi (II.Beyazid Kompleksi)Lozan Anıtı ve MüzesiSarayiçi Balkan Savaşı Şehitliği bunları tek tek gezdik. Uzun Köprünün kenarında oturup çay içtik. Köprüye bakmaktan kendinizi alamıyorsunuz. Edirne 'de yaşasaydım yapacağım klasik bir aktivite olurdu bu.










Bizim en çok ilgimizi çeken ise II.Beyazid Camisi ve Külliyesi (II.Beyazid Kompleksi), Darüşşifa(Hastane)  tıp müzesi oldu. Öğrenci odaları ,kullanılan yöntemler  tasvir edilmeye çalışılmış, ruh-sinir hastaları ve onlara yapılan müzikli tedavi yöntemleri maketlerle canlandırılarak anlatılmıştı. O zamanlarda eğitime ve tıbba verilen önemi görmek çok hoşumuza gitti.


Camileri, eski kapalı çarşıları(arasta) görmeden, Edirne ciğeri, kallavi kurabiyesi yemeden, gerçek meyveye benzeyen kokulu sabunları almadan Edirneyi gezdim demeyin...İyi gezmeler...






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder