28 Temmuz 2014 Pazartesi

HAYDİ ÇOCUKLAR ŞEKER TOPLAMAYA


        Şeker toplardık çocukken, arife günü ikindi namazını dört gözle beklerdik. Babam haydi dediğinde sevinçten havalara uçardık. Şeker toplama vaktiydi. Alabileceğimiz en büyük poşeti alır, hoplaya zıplaya giderdik. Acele et baba lütfen acele et ... Önden sıra kapmak çok önemliydi. Çünkü sıranın sonuna kalınca en sevdiğiniz sekerler bitebilirdi. Özellikle Hobby çikolatanın bitmesini istemezdik . Babam mezarlığa yaklaştığında arabadan inmek için acele ederdik. Diğer çocuklarla göz göze geldiğimizde başlardı koşuşturmaca... Ön sıralara kim yerleşebilirse... Amcalar önce şekerlerini dağıtırlardı, sonra da mezar başına duaya... Çocuğuz ya şeker poşetinin tamamının dolmasını isterdik hatta bazı akıllılar beğendikleri şeker olunca sıranın sonuna doğru geçer tekrar almata çalışırlardı. Bir sıra boyunca aynı amcadan üç kez şeker alan bile olurdu.




        Bir yarıştı bizim için. Ama en zevkli yarışlardan biriydi. Eve gidince tek tek sayılır ve defalarca şekerler sınıflara ayrılırdı. Kardeşlerden kim kaç şeker toplamış, kimde en çok çikolatalı şeker var diye bakılır ,günün başarılısı seçilirdi. 
      Bir de bayramın birinci günü vardı tabi; yeni bir poşet alınır; kapı kapı dolaşmak için yola çıkılırdı.  Her yaştan çocuk en güzel kıyafetlerimizi giyerdik. Mahalleler hem küçük, hem de güvenliydi. Tanımadığımız ya da çok sık görüşmediğimiz evlerin bile sırasıyla kapıları çalınırdı. Çok zengin değildi mahallemiz, öyle para falan veren olmazdı. Bazıları çikolata bazıları şeker , bazıları ise evde ne varsa onu verirdi. Çok iyi hatırlıyorum . Çok yaşlı bir ninenin kapısını çalmıştık bir bayram günü ; sanırım evinde şeker yoktu. o da bize serasından yeni topladığı salatalıklardan ikram etmişti. Üstelik hepsini soyup , tuzlayıp öyle elimize tutuşturmuştu. O zaman salatalıkların tadı bile bir başkaydı . hala her bayram geldiğinde , kokusu burnuma gelir gibi oluyor o salatalığın . . .
        Üzülüyorum şimdi ki çocuklara ; çoğu eline poşetini alıp bırakın mahallede dolaşmayı , apartmanlarının içinde bile dolaşamıyor. Acaba çevremi güvensiz yoksa bizler mi uzaklaştırıyoruz onları ... Ne yazık değil mi ? Onlar kapı kapı gezip şeker toplayamıyor. Çikolata alamıyor, harçlık isteyemiyorlar... 

     



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder